SENİN ELİNDE...

Beni anlayan kimse yoktu peki ben bu durumda ne yaptım?
 Söyleyeyim size bende çoğu insan gibi anlayan olmadığı için susmayı tercih ettim. Tabi sustukça her şey içimde birikti ve sonunda patlama kaçınılmazdı. İntihar düşüncesi aklımdan bir an bile çıkmazdı. Öyle ki eğer dener ve başaramazsam işlerin daha da kötü bir hal alacağını biliyordum. Bunun içinde öyle bir girişim planlamalıydım ki dönüşü olmamalıydı. Ben geçmişimi bir anda temizleyemediğimden umudumu   kaybetmiştim. Umudumu kaybedince de karanlığın sesini dinlemiştim. Beni ne mi bu uçurumdan kurtardı? Şunu öğrendim: Bazen bazı şeylere sımsıkı tutunmak canımızı yakabilir, daha fazla canını sıkma bırak ve rahatla. Hayattan sakın vazgeçmeyin ne olursa olsun yaşanacak, görülecek çok şey var.

İnanın bana. Bizi tutan yok. Uçurumlara çıkıyoruz. Ne vazgeçebiliyoruz, ne de atlaya biliyoruz. Hep bir serzeniş hali var yüreklerimizde. Dillerimizde ise hep aynı cümle: "Şikayetim Var" . Hep durumumuza isyan ederken unuttuğun şey arkadaşım her şeyin senin elinde olduğu çünkü sen kazanan yada kaybeden biri olarak doğmadın bunu belirleyen kişi olarak doğdun. Mutluluğunu da sen belirleye bilirsin. Unutmaman gereken şey şu: Haklı olmaya çalışmayı bırak, haklı olmak ne işe yaradı ki? Mutluluklarını keşfet ve mutluluklarını keşfedemeyen insanlara farkındalık ver. Etrafındakilerin haksızlıklarını eşelemeyi bırak. Kimsenin haksızlığı seni 'haklı', güçlü, onurlu, örnek bir insan, bunları da geçelim, 'gerçekten' 'mutlu' yapmayacak. Hayata kalmak için savaşmak için unutma. Eğer uçmak istiyorsan seni ağırlaştıran şeylerden kurtul, uçamazsan koş, koşamazsan yürü, yürüyemezsen sürün ama ne yaparsan  yap ilerle! 

ALTIN KURAL: OYUNU OYNAYAN DEĞİL, OYUNU DEĞİŞTİREN OL!!